Sezon başında hem Beşiktaş hem de Trabzonspor onu kadrosuna katmak için uğraştı ancak ikisi de eli boş döndü. Almanların 'yeni Mesut Özil' gözüyle baktığı Hakan Çalhanoğlu ise 'Bu sezonki G.Saray'ın kadrosunda yer almayı isterdim' itirafında bulundu. Genç yıldız, Futbol Extra'nın Aralık sayısına çok özel açıklamalarda bulundu.
İşte Hakan Çalhanoğlu ile yaptığımız röportajdan öne çıkanlar...
"ARAMIZDAKİ EN BÜYÜK FARK DİSİPLİN"
Futbola nasıl başladın?
Çocukken Turanspor Mannheim diye bir takımda oynadım. Türk takımıydı ve babam çalıştırıyordu. 6-7 sene orada oynadıktan sonra Polizei SV diye bir Alman takımına geçtim. 2 sene de orada oynadım ve Waldhoff Mannheim'e transfer oldum. Orada da 5 sene oynadım. O sırada zaten büyük kulüplerden transfer teklifleri gelmişti.
Kimler istedi seni?
Hoffenheim, Karlsruher, Freirburg ve Bayern Münih istemişti. Fakat ben daha fazla şansım olabileceğini düşündüğüm için küçük bir takıma gitmek istedim. Karlsruher'yi seçtim. Sözleşmeyi imzaladım ve yatılı bir okullarında kalmaya başladım.
Eğitimini orada almış birisi olarak sana göre Türk ve Alman futbolcular arasındaki farklar neler?
Bence aradaki fark kesinlikle disiplin. Almanlarla Türklerin arasındaki bu fark kendini çok belli ediyor. Kötü bir anlamda söylemiyor ama disiplin eksikliği var.
Peki, milli takım tercihini neden Türkiye'den yana kullandın?
Karlsruher'deyken zaten milli takımlardan da teklif gelmeye başlamıştı. Hem Almanya'dan hem de Türkiye'den... Almanya'dan teklif geldiğinde okulda sınavım vardı. Okuldan izin vermedikleri için gidemedim. Almanya geri çekti teklifini. Türkiye de bir sonraki hafta kampa çağırdı. O zaman Abdullah Ercan vardı. O kampa katıldım ve o günden itibaren Türkiye için oynamaya başladım.
Yani o gün o sınavın olmasaydı ya da okuldan izin verselerdi Almanya için oynayacaktın...
Aynen öyle olacaktı...
"KULÜPLER OYUNCULARA 'ALMANYA'YI SEÇ' DİYOR"
Senin için ‘yeni Mesut Özil' diyorlar. Sen ne düşünüyorsun bu benzetmeye?
Almanlar da çok kıyaslıyorlar. Benim için Mesut Özil'le karşılaştırılmak çok gurur verici bir şey, çok seviniyorum. Mesut ağabey çok büyük bir oyuncu, Real Madrid'de 10 numarayı taşıyor. Bunu başarmak hiç kolay değil ama ben Mesut Özil değil Hakan Çalhanoğlu olmak istiyorum.
Mesut Almanya'yı seçti. Aynı şekilde İlkay ve başka genç oyuncular da. Sence neden Türkiye değil de Almanya'yı seçiyorlar?
Takımlardan çok destek geliyor. Kulüpleri, Almanya'yı seçmelerini istiyor. "Almanya Milli Takımı'na gidin" diyor kulüpleri ve onlar da böyle bir seçim yapıyor. Yoksa Emre Can, Samed Yeşil ya da diğerleri böyle bir durum olmasaydı Türkiye için oynardı.
Hiç konuştun mu bu durumu onlarla?
Arkadaşlarım hepsi ama hissettiklerini pek söylemiyorlar. Kendilerine saklıyorlar. Fakat imkânları olsaydı onlar da Türkiye için oynarlardı.
Sana böyle bir baskı geldi mi?
Benim kulübüm hep bana bırakıyordu. Sen kendi kararını ver diyordu. Taraftarlarımızsa hep Almanya'ya git derlerdi fakat benim hiç öyle bir düşüncem olmadı. Çünkü Türkiye ile başladım ve burada bitirmek istiyorum.
"HEM TRABZONSPOR HEM BEŞİKTAŞ İSTEDİ"
Transfer döneminde adın Trabzonspor ile anıldı. Senin için anlaşma yapıldığını ancak daha sonra yaşanan durumlar nedeniyle kendilerine tazminat ödenmesi gerektiğini internet sitelerinden açıkladılar. Sen ise hiç konuşmadın. Neler oldu o dönem?
Ben hiç açıklama yapmadım. Çünkü benim hiç alakam yoktu. Orada babam ve menajerim benim adıma görüşmüşlerdi. Bonservis ile alakalı anlaşamadılar ve daha sonra geri çekildiler.
Peki, Trabzonspor'un söylediği gibi bir tazminat ödendi mi?
Dediğim gibi ben bilmiyorum neler olduğunu...
Beşiktaş'la da görüştüğün haberleri vardı. O transfer neden olmadı?
Ben doğrudan görüşmedim ama menajerim görüştü. Milli Takım'la Danimarka'ya karşı oynadığımız Avrupa Şampiyonası maçımıza scoutları gelmişti. Orada bir görüşme yapıldı fakat ciddi bir şey olmadı.
Daha sonra Hamburg'a imza attın...
Evet. İkinci lige çıktığımda ilk maçta iki asist yapmıştım. O günden itibaren takımlar beni izlemeye başlamıştı. Sonra maalesef üçüncü lige düştük ama ben iyi bir performans ile başladım. İki tane frikik golü attım. Werder Bremen ve Hamburg çok istemişti. Karlsruher'nin istediği para Werder Bremen'e fazla gelince çekildiler. Hamburg verdi ve onlarla anlaştım.
"BU SENEKİ GALATASARAY'DA OLMAK İSTERDİM"
Şu anki takımında Selçuk Alibaz da oynuyor. Bir dönem Eskişehirspor'da forma giymişti. O sana hiç Türkiye'ye git diyor mu?
Yok, tam tersi "Sakın gitme" diyor. (gülüyor) Eskişehirspor'da çok kötü şeyler yaşamış. Onları bana anlattı. Sadece o değil Türkiye'deki futbolcular da sakın gelme dediler. Ama ben kimsenin sözüne göre hareket etmem. İyi bir teklif gelirse olabilir.
Küçükken taraftarı olduğun bir takım var mıydı?
Şimdi herkes bana kızacak. (gülüyor) Biz ailecek Galatasaraylıydık. Ben de çocukken Galatasaraylıydım. En sevdiğim takım...
Nasıl buluyorsun Galatasaray'ı?
Bu seneki takım çok güçlü. Çok iyi oyuncuları var; Amrabat, Emre Çolak... Fatih Hoca da çok iyi bir hoca. Bu takımın içinde olsaydım çok mutlu olurdum. Mesela Selçuk ağabeyin yanında oynamak benim için çok güzel olurdu.
Türkiye Ligi'ni takip ediyor musun?
Ara sıra... Ben aslında pek futbol izlemem. Kendim oynamazsam izlemiyorum. Neden böyle bilmiyorum ama ben oynamıyorsam çok fazla ilgi göstermem futbola. Barcelona – Real Madrid maçlarına bakarım. Çünkü orada öğrenebileceğimiz çok şey var. Örnek aldığım futbolcular arasında Xavi ve Iniesta var. Futbol izlediğim zaman bir şeyler öğrenmek isterim.
Hırslı bir futbolcu musun?
Çok hırslıyım. Çocukluğundan bu yana kaybettiğim zaman ağlarım. Annemle babamla bile konuşmazdım kaybedince. Kaybetmeyi hiç sevmiyorum.
"FUTBOL SADECE YETENEKLE OLMAZ"
Almanya'daki futbol ortamın nasıl? Taraftarların size yolda yürürken filan ilgisi çok oluyor mu?
Yolda yürürken çok rahatız. Herkes kendi işine bakar ama mesela Borussia Dortmund'da oynasan ve Dortmund'daki çarşıya gitsen acaba orada da aynı şekilde mi olur? Bilemiyorum... Biz oraya göre rahatız.
Hamburg'a döndüğünde, orada oynamaya başlayınca işler değişebilir?
Evet, bir kere Hamburg'a gittiğimde birkaç kişi fotoğraf çektirmek için gelmişti. Bu beni rahatsız etmez zaten. Hayal ettiğim şeyler bunlar. Gelen gelir ve kimseyi terslemem, çok efendi bir insanımdır.
Duran toplar senden soruluyor. Hatta bir maçta iki frikik golü attın...
İkinci ligdeyken hocamız Andersen frikikleri hep bana kullandırırdı. Daha sonra, şimdi Cluj'da oynayan Ionut Rada vardı bizim takımda. O hiç bana bırakmazdı hep kendisi kullanırdı. Bir türlü istediğim fırsatı bulamazdım. Üçüncü ligdeyse buldum! Herkes bana güvendi. Zaten idmanlarda da çok çalıştım. Ayrıca Cristiano Ronaldo'yu da izliyorum. Onun vuruşlarına bakıyorum. O maçta da denk geldi. Şans da var bu işin içinde. Tutturdum yani (gülüyor)
Aile boyu futbolcunuz; baban, kardeşin... Yetenek genlerden geliyor diyebilir miyiz?
Evet, kardeşim bir kere milli takıma da çağrılmıştı. Babam 3. Ligde oynamıştı. Amcam da futbol oynuyor. Annem ise sadece izliyor (gülüyor)
Röportaj: Serkan AKKOYUN / Futbol Extra
Hepsi ve daha fazlası Futbol Extra'nın aralık sayısında...
İşte Hakan Çalhanoğlu ile yaptığımız röportajdan öne çıkanlar...
"ARAMIZDAKİ EN BÜYÜK FARK DİSİPLİN"
Futbola nasıl başladın?
Çocukken Turanspor Mannheim diye bir takımda oynadım. Türk takımıydı ve babam çalıştırıyordu. 6-7 sene orada oynadıktan sonra Polizei SV diye bir Alman takımına geçtim. 2 sene de orada oynadım ve Waldhoff Mannheim'e transfer oldum. Orada da 5 sene oynadım. O sırada zaten büyük kulüplerden transfer teklifleri gelmişti.
Kimler istedi seni?
Hoffenheim, Karlsruher, Freirburg ve Bayern Münih istemişti. Fakat ben daha fazla şansım olabileceğini düşündüğüm için küçük bir takıma gitmek istedim. Karlsruher'yi seçtim. Sözleşmeyi imzaladım ve yatılı bir okullarında kalmaya başladım.
Eğitimini orada almış birisi olarak sana göre Türk ve Alman futbolcular arasındaki farklar neler?
Bence aradaki fark kesinlikle disiplin. Almanlarla Türklerin arasındaki bu fark kendini çok belli ediyor. Kötü bir anlamda söylemiyor ama disiplin eksikliği var.
Peki, milli takım tercihini neden Türkiye'den yana kullandın?
Karlsruher'deyken zaten milli takımlardan da teklif gelmeye başlamıştı. Hem Almanya'dan hem de Türkiye'den... Almanya'dan teklif geldiğinde okulda sınavım vardı. Okuldan izin vermedikleri için gidemedim. Almanya geri çekti teklifini. Türkiye de bir sonraki hafta kampa çağırdı. O zaman Abdullah Ercan vardı. O kampa katıldım ve o günden itibaren Türkiye için oynamaya başladım.
Yani o gün o sınavın olmasaydı ya da okuldan izin verselerdi Almanya için oynayacaktın...
Aynen öyle olacaktı...
"KULÜPLER OYUNCULARA 'ALMANYA'YI SEÇ' DİYOR"
Senin için ‘yeni Mesut Özil' diyorlar. Sen ne düşünüyorsun bu benzetmeye?
Almanlar da çok kıyaslıyorlar. Benim için Mesut Özil'le karşılaştırılmak çok gurur verici bir şey, çok seviniyorum. Mesut ağabey çok büyük bir oyuncu, Real Madrid'de 10 numarayı taşıyor. Bunu başarmak hiç kolay değil ama ben Mesut Özil değil Hakan Çalhanoğlu olmak istiyorum.
Mesut Almanya'yı seçti. Aynı şekilde İlkay ve başka genç oyuncular da. Sence neden Türkiye değil de Almanya'yı seçiyorlar?
Takımlardan çok destek geliyor. Kulüpleri, Almanya'yı seçmelerini istiyor. "Almanya Milli Takımı'na gidin" diyor kulüpleri ve onlar da böyle bir seçim yapıyor. Yoksa Emre Can, Samed Yeşil ya da diğerleri böyle bir durum olmasaydı Türkiye için oynardı.
Hiç konuştun mu bu durumu onlarla?
Arkadaşlarım hepsi ama hissettiklerini pek söylemiyorlar. Kendilerine saklıyorlar. Fakat imkânları olsaydı onlar da Türkiye için oynarlardı.
Sana böyle bir baskı geldi mi?
Benim kulübüm hep bana bırakıyordu. Sen kendi kararını ver diyordu. Taraftarlarımızsa hep Almanya'ya git derlerdi fakat benim hiç öyle bir düşüncem olmadı. Çünkü Türkiye ile başladım ve burada bitirmek istiyorum.
"HEM TRABZONSPOR HEM BEŞİKTAŞ İSTEDİ"
Transfer döneminde adın Trabzonspor ile anıldı. Senin için anlaşma yapıldığını ancak daha sonra yaşanan durumlar nedeniyle kendilerine tazminat ödenmesi gerektiğini internet sitelerinden açıkladılar. Sen ise hiç konuşmadın. Neler oldu o dönem?
Ben hiç açıklama yapmadım. Çünkü benim hiç alakam yoktu. Orada babam ve menajerim benim adıma görüşmüşlerdi. Bonservis ile alakalı anlaşamadılar ve daha sonra geri çekildiler.
Peki, Trabzonspor'un söylediği gibi bir tazminat ödendi mi?
Dediğim gibi ben bilmiyorum neler olduğunu...
Beşiktaş'la da görüştüğün haberleri vardı. O transfer neden olmadı?
Ben doğrudan görüşmedim ama menajerim görüştü. Milli Takım'la Danimarka'ya karşı oynadığımız Avrupa Şampiyonası maçımıza scoutları gelmişti. Orada bir görüşme yapıldı fakat ciddi bir şey olmadı.
Daha sonra Hamburg'a imza attın...
Evet. İkinci lige çıktığımda ilk maçta iki asist yapmıştım. O günden itibaren takımlar beni izlemeye başlamıştı. Sonra maalesef üçüncü lige düştük ama ben iyi bir performans ile başladım. İki tane frikik golü attım. Werder Bremen ve Hamburg çok istemişti. Karlsruher'nin istediği para Werder Bremen'e fazla gelince çekildiler. Hamburg verdi ve onlarla anlaştım.
"BU SENEKİ GALATASARAY'DA OLMAK İSTERDİM"
Şu anki takımında Selçuk Alibaz da oynuyor. Bir dönem Eskişehirspor'da forma giymişti. O sana hiç Türkiye'ye git diyor mu?
Yok, tam tersi "Sakın gitme" diyor. (gülüyor) Eskişehirspor'da çok kötü şeyler yaşamış. Onları bana anlattı. Sadece o değil Türkiye'deki futbolcular da sakın gelme dediler. Ama ben kimsenin sözüne göre hareket etmem. İyi bir teklif gelirse olabilir.
Küçükken taraftarı olduğun bir takım var mıydı?
Şimdi herkes bana kızacak. (gülüyor) Biz ailecek Galatasaraylıydık. Ben de çocukken Galatasaraylıydım. En sevdiğim takım...
Nasıl buluyorsun Galatasaray'ı?
Bu seneki takım çok güçlü. Çok iyi oyuncuları var; Amrabat, Emre Çolak... Fatih Hoca da çok iyi bir hoca. Bu takımın içinde olsaydım çok mutlu olurdum. Mesela Selçuk ağabeyin yanında oynamak benim için çok güzel olurdu.
Türkiye Ligi'ni takip ediyor musun?
Ara sıra... Ben aslında pek futbol izlemem. Kendim oynamazsam izlemiyorum. Neden böyle bilmiyorum ama ben oynamıyorsam çok fazla ilgi göstermem futbola. Barcelona – Real Madrid maçlarına bakarım. Çünkü orada öğrenebileceğimiz çok şey var. Örnek aldığım futbolcular arasında Xavi ve Iniesta var. Futbol izlediğim zaman bir şeyler öğrenmek isterim.
Hırslı bir futbolcu musun?
Çok hırslıyım. Çocukluğundan bu yana kaybettiğim zaman ağlarım. Annemle babamla bile konuşmazdım kaybedince. Kaybetmeyi hiç sevmiyorum.
"FUTBOL SADECE YETENEKLE OLMAZ"
Almanya'daki futbol ortamın nasıl? Taraftarların size yolda yürürken filan ilgisi çok oluyor mu?
Yolda yürürken çok rahatız. Herkes kendi işine bakar ama mesela Borussia Dortmund'da oynasan ve Dortmund'daki çarşıya gitsen acaba orada da aynı şekilde mi olur? Bilemiyorum... Biz oraya göre rahatız.
Hamburg'a döndüğünde, orada oynamaya başlayınca işler değişebilir?
Evet, bir kere Hamburg'a gittiğimde birkaç kişi fotoğraf çektirmek için gelmişti. Bu beni rahatsız etmez zaten. Hayal ettiğim şeyler bunlar. Gelen gelir ve kimseyi terslemem, çok efendi bir insanımdır.
Duran toplar senden soruluyor. Hatta bir maçta iki frikik golü attın...
İkinci ligdeyken hocamız Andersen frikikleri hep bana kullandırırdı. Daha sonra, şimdi Cluj'da oynayan Ionut Rada vardı bizim takımda. O hiç bana bırakmazdı hep kendisi kullanırdı. Bir türlü istediğim fırsatı bulamazdım. Üçüncü ligdeyse buldum! Herkes bana güvendi. Zaten idmanlarda da çok çalıştım. Ayrıca Cristiano Ronaldo'yu da izliyorum. Onun vuruşlarına bakıyorum. O maçta da denk geldi. Şans da var bu işin içinde. Tutturdum yani (gülüyor)
Aile boyu futbolcunuz; baban, kardeşin... Yetenek genlerden geliyor diyebilir miyiz?
Evet, kardeşim bir kere milli takıma da çağrılmıştı. Babam 3. Ligde oynamıştı. Amcam da futbol oynuyor. Annem ise sadece izliyor (gülüyor)
Röportaj: Serkan AKKOYUN / Futbol Extra
Hepsi ve daha fazlası Futbol Extra'nın aralık sayısında...
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
